Duygu Düzenleme
Duygu düzenleme, duygularımızı nasıl yaşadığımızı, bu duyguları ne şekilde dışarı vurduğumuzu ve bu duyguları nasıl etkilemeye çalıştığımızı ifade eder (Gross,2002). Duygu düzenleme, bireylerin duygularını yönetebilmek adına yapmış oldukları aktif çabalardan oluşmaktadır (Koole, 2010). Duygu düzenlemenin başlıca üç temel özelliği vardır.
Bunlardan birincisi, bireylerin duygularını olumlu ya da olumsuz olarak düzenleme imkânına sahip olmasıdır.
ikincisi, duygu düzenlemenin prototip örneklerinin bilinçli olmasıdır. Başlangıçta duygu düzenleme hayal edilebilir fakat sonra bilinçli bir farkındalık olmaksızın meydana gelir.
Üçüncüsü ise, duygu düzenleme formlarının önceden iyi ya da kötü olacağının varsayılamayacağıdır (Gross ve Thompson, 2007)
Duygu düzenleme güçlüğü; duygulara yönelik bilinçli farkındalığın olmaması, duyguların anlaşılması ve kabul edilmesine ilişkin güçlük yaşama, olumsuz duygulanım esnasında dürtü kontrolünde ve hedeflenen amaca yönelik eylemlere odaklanmakta zorlanma, duygu düzenleme stratejilerine ulaşmada zorluk yaşama boyutlarıyla tanımlanmaktadır (Gratz ve Roemer, 2004).
Duygular, yararlı sonuçlara sebep olduğu gibi zararlı sonuçlar da doğurabilir (John ve Gross, 2004). Burada etkin bir belirleyici duygu düzenleme biçimidir (Denollet, Nyklìčekve Vingerhoets, 2008). Gross ve Munoz (1995) duygu düzenlemenin, psikolojik iyi oluşun temeli olduğunu ifade etmişlerdir. Yapılan kanıta dayalı araştırmalar duygu düzensizliğinin bireyin sağlığı ve iyilik hali üzerinde olumsuz etkilerinin olabileceğini göstermiştir. Bireylerin ruh sağlığını olumsuz bir şekilde etkileyen duygu düzensizliği, kaygı ve duygudurum bozukluklarında klinik tablonun bir parçası olarak tanımlanırken (Campbell-Sills ve Barlow, 2007; Gibb ve diğ., 2001; Hankin, 2005; Maciejewski ve Mazure, 2006) bununla birlikte yaygın kaygı bozukluğu (Mennin, Heimberg, Turk ve Fresco, 2002), travma sonrası stres bozukluğu (Cloitre, 1998), madde kullanımı (Hayes, Wilson, Gifford, Follette ve Strosahl, 1996), dissosiyatif belirtiler (Briere, 2010), kendine zarar verme davranışı (Gratz ve Gunderson, 2006, Gratz ve Chapman, 2007), yeme bozuklukları (Sim ve Zeman 2006; Whiteside ve diğ., 2007) ve sınırda kişilik bozukluğu (Gratz ve diğ., 2006; Linehan, 1993) gibi ruhsal bozukluklarda da görülebileceği vurgulanmıştır. Duygu düzenlemeye yönelik müdahalelerin amacı, olumsuz ve arzu edilmeyen duyguları yok etmek değil, olumlu duygularla birlikte olumsuz duyguları da kişinin kabul etmesini sağlamaktır.
Bu bağlamda Bilinçli farkındalık terimi (mindfulness), bireyin şimdiki zamanda yaşadığı deneyime kasıtlı olarak katılabilme becerisidir (Coffey ve Hartman, 2008). Bilinçli farkındalık, geçmişte yaşanmış olan veya gelecekte yaşanması muhtemel olan yaşantı ve duyguların tesiri altında kalmadan şimdiki zamanı kabullenmek ve onaylamak biçiminde tanımlanır (Bishop ve diğ., 2004). Kökenleri Budizm ve meditasyon pratiklerinden almaktadır. Temel anlamda evreni ve evrendeki yerimizi ne şekilde gördüğümüzü, kim olduğumuzu sorgulayan bir pratiktir. Farkındalık meditasyonu denen bu süreçte sürekli bir biçimde nefese, beden duyumlarına, hislere veya zihin akışına yani düşüncelere odaklanılmaktadır (Çatak ve Ögel, 2010).
Bilinçli farkındalık son yıllarda giderek kognitif ve davranışçı terapilerin yanında klinik psikoloji içerisinde yer almaktadır (Cash ve Whittingham, 2010). Hayes (2004) bilinçli farkındalık temelli müdahaleleri bilişseldavranışçı yaklaşımın “üçüncü dalgası” şeklinde tanımlamaktadır.
Üçüncü dalga terapiler, olayı değiştirmekten ziyade, o olayın fonksiyonunu anlayıp değiştirmekle ilgilenir. Bu sebeple bilinçli farkındalık, kabul (acceptance) ve bilişsel ayrışma (cognitive defusion) gibi yöntemleri kullanmaktadır (Teasdale, Segal ve Williams, 2003). Farkındalık temelli terapilerde de, bilişsel-davranışçı terapide kullanılan üstbiliş, dikkat düzenleme ve maruz bırakma gibi benzer değişim mekanizmaları kullanılır (Çatak ve Ögel, 2010)
Kaynak:The Effectiveness of Mindfulness Based Cognitive Therapy Program on Decreasing the Emotion Regulation Difficulties of University Students
Volkan DEMİR1 Nazire GÜNDOĞAN
 (1).png)
